Elimizi altına koyduğumuzda akan musluklar,otomotik açılan kapılar,otomatik yanan lambalar,otomatik sıcaklık algılayan ve yangın alarmı çalan sistemler v.s. hepsi sensörler sayesinde çalışır.
Peki sensörlerin çalışma mantığı nasıldır.Yan yana duran ve birbirlerini göremiyen alıcı ve vericilerden oluşur.Kızıl ötesi ışınların yansıması ile çalışırlar.Yanyana duran alıcı ve verici araya yansıtıcı bir cisim gelmedikçe birbirlerini algılayamazlar yani mesela ben yansıtıcı cisimim ve lambadan gelen kızılötesi sinyal bana çarpıp geri dönüyor ve alıcı bunu algılayınca lamba yanıyor.Sensörler bir çok alanda insan hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor ve otomatik kontrol yaparak insan hatalarını minimuma indiriyor.
Örnek vericek olursak bir evde yangın çıktığı zaman yükselen duman yansıtıcı işlemi görür yani vericiden çıkan kızıl ötesi ışın dumanı yansıtıcı olarak kullanır ve alıcıya döner alıcı bu kızıl ötesi ışını algıladığı anda devre tamamlanır.Sonuç olarak evde kurulu olan yangın söndürme sisteminin devresi tamamlanmış ve yangın alarmı yada yangın söndürme sistemleri çalışır.
Sensörlerin başka bir kullanımınıda fabrikalar üzerinden gösterelim örneğin şişelere otomatik su dolduran bir sistem düşünelim hareketli bantlardan şişeler geliyor ve bu şişeler su ile dolup devam etmeli.Bunun için 2 sensöre ihtiyacımız var.İlk sensör şişeyi algılayacak ikinci sensör ise şişedeki su seviyesini algılayacak.Burada şişe ve su yansıtıcı cisim yerine geçmektedir.